Kadırgamda Yunus Ve Musa İle


Beni öpmeden terk etmedin bu kenti!
Hoşnuttu bedenlerimiz ama başkalaşmıştı tenlerimiz.
Sen, ilk günün heyecanını yitirmiş
lakin hür dişiliğinle bir görkem abidesi gibiydin karşımda.
Ben, ruhuna ve beynine hükmettiğim kadının;
patriyarkal otoritenin hüküm sürdüğü bir ülkenin,
muhalif azınlıklarının hüznünü benliğimde eriterek,
tadıyordum kaybımı dudaklarında.


Biliyorum, dudağım boynunda ve elin omzumdaydı.
Ruhun ise paralel evrenin bilinmedik bir köşesinde,
etik değerleri yozlaşmış seyyar bir postane gibi dolanıyordu,
biz, şehrin ücra sokağında ayaküstü sevişirken...
Köprücük kemiklerimizin köprülerini yıktık, yağmalandık.


Bilinmezliğin girdabında boğuluyorum.
Bir hükümdar kudreti mi taşıyorum üzerimde?
Yoksa kanının asaletiyle tahta çıkan genç ve diri Osman'ın,
katliyle indiği tahtın acısına mı namzet gösterildim?
Tarihin ihtişamını hisseden şahsiyetim
neden hezeyanını da hatırlatır kendine?
Boğuluyorum, okyanusları geçmem gerek,
kadırgam su almadan...


Hiddetli sesiyle haykıran ve çığlıkları kederden kopan ses,
Yankısıyla kimsesizliğin terleyen avuç içleri,
Vakitsiz saatlerin tenhalığı,
Tedirgin bir şehrin sokakları,
Kayıp lügatlerin bilinmeyen sözcükleri,
Unutulmuş bir lisanın kullanılmayan lehçesi,
Vuslata ermeyen şairin çaresizliği,
Terk edin beni! Kadırgam su alıyor.


Hülyalar alemindeyim.

Sevdiğim kadın geldi,
Vazgeçilmezim...

Kutsal eylül günü girdi kollarıma, tuttu elimi,
kırışmış ellere meydan okuyacak artık yıllarım!
Şeytanı masum bir melek kılan bakışları...
İşlenmeli,
Roma fresklerine ve İslam minyatürlerine.
Yunus'a söyleyin görsün beni, aşk neyledi...


Uyandım, kutsal eylül gitti!
Sevdiğim kadın bıraktı beni.
Dinlemediğim Teoman şarkıları,
Cemal'in aşk dizeleri,
Cem'in hırçın sesiyle kaldım.


Musa peygamberi yad ediyorum,
Samimi bir mahcubiyetle...
Ey Musa, vadedilmiş topraklar hürriyetti.
Ben ise aşkın esiri oldum!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

555K Şiiri ve 555K Hikayesi

Entelektüel Sevişmeler

Destansı Paskalya Gelini